Her yıl 01-07 Ekim tarihleri arasında kutlanan Camiler ve Din Görevlileri Haftası dolayısıyla Konya İl Müftülüğü tarafından basın açıklaması gerçekleştirildi. Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Öge, haftanın anlam ve önemine dair yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:
"Alemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (s.a.s.), hayatın bütün alanlarını iman, ahlâk ve ibadetle yoğurarak insanlığa eşsiz bir örneklik sunmuştur. Onun örnekliği sadece Müslümanlar için değil, adalet ve merhamet arayışında olan bütün insanlar için çağları aşan bir ufuk ve ilham kaynağıdır. Bu örnekliğin temelinde ise Resûlullah’ın Rabbine olan derin bağlılığı, samimi kulluğu ve ibadete verdiği büyük değer vardır. Özellikle cami ve namaz merkezli hayat anlayışı, onun risalet yolculuğunun en belirgin yönlerinden biri olmuştur.
Nitekim Medine’ye hicretiyle birlikte inşa ettiği Mescid-i Nebevî, sadece namaz kılınan bir mekân değil; kardeşliğin, ilmin, dayanışmanın ve ümmet bilincinin kalbi olmuştur. Orada hem ibadet edilmiş hem ilim öğrenilmiş hem de Müslüman toplumun meseleleri istişare edilerek çözüme kavuşturulmuştur. Resûlullah’ın mescide olan sevgisi ve cemaate verdiği önem, Müslümanların gönüllerinde camiyi hayatın merkezine yerleştirmelerine vesile olmuştur.
Namaz ise Peygamberimizin hayatında bir müminin en temel kimlik göstergesi olarak yer almıştır. O, ümmetini namazı cemaatle eda etmeye teşvik etmiş, camiyi ihmal edenleri uyarmış, namazı sadece bireysel bir ibadet değil, toplumu diri tutan bir bağ olarak görmüştür. Çünkü namaz; insanı Rabbiyle buluşturan, kalbi arındıran, hayatı disipline eden ve mümini hayata karşı güçlü kılan bir kulluk şuurudur.
Tarih boyunca Müslümanlar, bu nebevî örnekliği takip ederek camileri yalnızca ibadethane değil, aynı zamanda ilim, kültür, dayanışma ve hizmet merkezleri hâline getirmiştir. Vakıflar, imarethaneler ve medreselerle bütünleşen camiler, her yaştan insanın ihtiyaçlarına cevap veren rahmet yuvaları olmuştur. Bugün de camilerimiz aynı misyonla toplumumuzun ruhunu, kimliğini ve birlik şuurunu besleyen hayat merkezleridir.
Ne var ki modern zamanlarda dini değerlere karşı yaşanan duyarsızlık, kimi zaman cami ve namazın özündeki anlamı gölgeleyebilmektedir. Namaz, sadece şekli bir görev olarak algılanabilmekte; camiler ise toplumsal hayattan uzaklaştırılabilmektedir. Oysa Peygamberimizin örnekliği bize, caminin iman ve kardeşlik ocağı, namazın ise hayatı kuşatan bir bilinç olduğunu hatırlatmaktadır.
Camiden uzaklaşmak, köklerinden kopmak demektir; namazı ihmal etmek, ruhunu kaybetmek demektir; Resûlullah’ın örnekliğini unutmak ise adalet, merhamet ve güzel ahlâktan mahrum kalmak demektir. Zira camiler, ruhumuzu besleyen, birlik ve beraberliğimizi güçlendiren ve bizi Rabbimize yakınlaştıran mekânlardır. Namaz, insanın hayatına yön veren ilâhi bir davettir. Peygamberimizin örnekliği ise bize rehberlik eden bir nurdur. Bu nedenle bugün bize düşen, camilerimizi asli işlevleriyle yeniden toplumun kalbi kılmak, namazı hayatımızın mihveri hâline getirmek ve Peygamberimizin örnekliğini bilgi düzeyinde bırakmadan hayatımıza taşımaktır.
Bu vesileyle Camiler ve Din Görevlileri Haftası’nı tebrik ediyor; camilerimizin ihyası, namazın hayatımızda yeniden merkezî bir konuma yerleşmesi ve Peygamberimizin örnekliğinin hayatımıza taşınması için büyük bir gayretle çalışan din görevlilerimizin her birine teşekkür ediyor, sağlıklı ve huzurlu bir şekilde çalışmalarında başarılar diliyorum. Camilerimizi inşa eden hayırseverlerimizden ve camilerimizde görev yapan din görevlilerimizden vefat edenlere Allah’tan rahmet diliyorum. Bununla birlikte halkımızı aileleriyle birlikte camilerde cemaatle namaz kılmaya ve camilerimizdeki faaliyetlere katılmaya davet ediyorum.
Rabbimden, bizleri Peygamberimizin izinde, cami ve namaz odaklı bir hayatı yaşama bilincinden ayırmasın, diye niyaz ediyorum." dedi.