09.06.2016

Sarayönü

            SARAYÖNÜ İSMİNİN VERİLİŞİ

       Sarayönü'nde zamanımızdan 4000 yıl önce Hititlerin bulunduğu bilinmektedir.Daha sonraları Frigya'lıların, Romalıların ve Bizanslıların eline geçti. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında tamamıyla Türk yurdu oldu. Şehrin kuruluşu hakkındaki tarihi bilgilere şehrin güney doğusunda SAİTELİ ile güneyinde Ladik dağları eteğinde BOZOK ili (ÖZİÇİ) adı ile bilinen iki kasaba halkı Haçlı seferleri sırasında oturdukları yerler Haçlı ordusunun geçiş yolu üzerinde oldukları için, bu ordunun yağmasından kurtulmak istediler, bu sebeple inlerin bugünkü bulunduğu yukarı denilen yere göç ettiler. Çünkü inlerde emniyet ve saklanabilme imkanları mevcuttu. Böylece haçlı ordusunun yağmasından kurtulacaklardı, işte bu yüzden kasabalardan göç edenler Sarayönü' nün kuruluşunda öncü olmuşlardır. 

        TOLOBASI adı ile bilinen bu inlerin o zamanlar hem sığınak hem de mesken olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Şehrin ismi de bu inlere bağlanır, büyüklüğü, konforu ve kullanışlı olması bakımından saraya benzetilen bu inlerden dolayı buraya SARAYİNİ denilmiştir. Bu zamanla SARAYÖNÜ olarak kullanılır olmuştur. Bir rivayete göre ilçenin ismi inlerin yanında bulunan saraya bağlanır. İlçenin toprakları ve yerleşme merkezi bu sarayın önünde olduğu için buraya SARAYÖNÜ denilmiştir. Yukarıdaki bu iki görüşte şehrin ismi hakkında akla yakın bilgi verir. 

        İlçenin ilk ahalisi kervancılık yapmak suretiyle geçimlerini temin ediyorlardı. Cihanbeyli yaylası üzerinden geçilerek Tuz gölü havzasından alınan tuz kıra ile İzmir' e uzanan yol boyunca taşınırdı. 

         İlçe önceleri Pir Hüseyin Camii çevresinde gelişmiştir. Bugünkü şehir merkezine kayması ise 1896 yılında demir yolunun geçmesi ile sağlanmıştır.

 

         COĞRAFİ YAPISI


         COĞRAFİ KONUM 

        İç Anadolu Bölgesinde Konya İl sınırları içinde bulunan Sarayönü önceleri Kadınhanı'na bağlı bir bucak iken 1959 yılında İlçe merkezi haline getirilmiştir. 

        Kuzeyden Cihanbeyli, batıdan Kadınhanı, doğudan ise Konya toprakları ile sınırlıdır. Güney sınırını Ladik dağları meydana getirir. 

        Yüzölçümü 770 m2'dir. Kuşbakışı olarak batıda Ege denizinden uzaklığı 550 Km. Güneyde ise Akdeniz'den uzaklığı 200 Km. dir. 38 derece 13 dakika kuzey enlemi ile 32 derece 21 dakika doğu boylamının bileşkesi üzerinde bulunur. Bu konum ilçe iklimini etkiler. 

        Konya'ya 50 km. uzaklıktadır. Karadan Konya-İstanbul asfaltının 44 km' sinden ayrılır. 8 km'lik bir yol ile bu asfalta bağlıdır. Demir yolu İlçenin içinden geçer 

          COĞRAFİ BİLGİLER 

        İlçenin rakımı 1068 metredir. İç Anadolu bölgesinin kuzeyinde bulunan Kuzey Anadolu dağları ve güneyde bulunan Toros dağlarının kıyıya paralel uzanması nedeniyle Karadeniz ve Akdeniz'den gelen nemli rüzgarlardan ve denizin ılımanlaştırma özelliğinden istifade edemez, buna yükselti faktöründe eklersek İç Anadolu bölgesinin iklimi için karasaldır deriz. 

        Sıcaklık: Bölgemizde yaz ayları çok sıcak kış ayları ise sert ve soğuk geçmektedir. Yaz ile kış gündüz ile gece arasındaki sıcaklık farkı oldukça fazladır. En soğuk ay Ocak ve Şubat aylarıdır. En sıcak ay ise Temmuz ayıdır. Ortalama yıllık sıcaklik 10.9 c'dir. 

        Yağış: Bölgemizdeki yağışlar incelendiğinde, yağışların kışın kar İlkbahar ve Sonbahar da ise yağmur halinde olduğu görülmektedir. Yaz ise tamamen kuraktır. Bölgemizde İlkbaharda dolu ile karışık sağanak yağışlar görülür. Bu yağışlar çiçek açma devresinde olan meyve ağaçları üzerinde geniş ölçüde tahribat yapar. Kışın Ladik dağlarının ve İlçe merkezinin zaman zaman sisle kaplandığı olur. İlçede çok yıllık değerlere göre yağış miktarı 373,5 mm. dir. Nispi nem ise % 60 tir. 

        Rüzgarlar : Bölgemizde kışın hakim rüzgar Kuzey-Doğu sektörlü rüzgardır. Buna halk dilinde poyraz adı verilir. Bu rüzgar bütün kış boyunca zaman zaman sert ve soğuk eser. 

        Bitki Örtüsü: İçemiz doğal bitki örtüsü bakımından çok fakirdir. İklim koşullarına göre düzlüklerde bozkırlar büyük yer kaplar. İlkbahar yağışları ile beraber düzlüklerde çeşitli otlar zümrüt gibi yeşerir. Yağışsız yaz sıcaklığı ile beraber çeşitli ot ve çiçek örtüsü sararır ve kururlar işte bu zaman ovalar bir bozkır (Step) durumuna düşerler.
 

          TARİHİ YERLER


         Pir Hüseyin Camii: Bu büyük camiinin Pir Hüseyin tarafından 1200 yıllarında yaptırılmış olduğu sanılmaktadır. 1899-1944 yıllarında tamir edilmiştir. Camiye bugünkü görünüşü veren tamiri 1944 yılındaki tamiridir. Caminin iç boyutları 17.90x11.70m.dir. 10 ağaç sütuna büyük kirişler atılmış ve ağaçlar tavana tutturulmuştur. Mihrabı çinilerle süslüdür. Camiinin önünde Bizanslılardan kalma bir mezar kapağı vardır, bu kapağın üzerinde söyle yazar "AY BURAYA NUR SAÇMIŞTIR, DOSTLAR BURADA SEVİNÇLE İBADET EDECEKLERDİR, DÜŞMANLAR GÖRSÜN" 

        Hatip Camii: 1656 yılında yapılmıştır. Önceleri küçük bir medrese idi, sonradan tamir görerek camii haline dönüştürülmüştür. Giriş kapısı üzerinde tarihi kitabeler vardır. Bunlardan başka ÇATAL ÇEŞMESİ ve HATİP ÇEŞMESİ vardır, bunlar üzerindeki yazılar henüz okunamamıştır. 

        Başhöyük kasabasında höyüğün ve kasabaya 3 Km. uzaklıktaki ATLIHİSAR mevkisinin tarihi çağlarında çok eski bir yerleşme yeri olduğu sanılmaktadır. Bugün bu höyükler üzerinde yapılacak arkeolojik bir araştırma ve çalışma ile bu höyüklerin bulunduğu yerin tarihi değerini daha açık bir şekilde ortaya çıkaracaktır. 

        Çeşmeli sebil kasabasının doğusundaki tepenin, Konuklar Çiftliği arazisine girerken yolun solundaki DEDE TEPE' nin ayrıca Haydar Beyin Çiftliği ve Halepçik mevkilerinde hep birer höyük olduğu bilinmektedir. İlçemiz topraklarındaki höyüklerin bu derce çok olması, İlçemiz topraklarının geçmişinin tarihi zenginliğini gösterir.İlçemiz mesire yerlerinin başında Konuklar ve Gözlü TIM' leri, Beş göz ve Evce kaya gelir. Ayrıca akarsu boylarındaki bahçeler halkımızın eğlenerek dinlenebileceği güzel manzaralı yerleridir.