Taşkent İlçe Müftülüğü’nce “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” münasebetiyle “Cami: Hayatın Merkezi” konulu konferans düzenlendi.
Taşkent Kültür Merkezi’nde din görevlilerine ve vatandaşlara yönelik düzenlenen konferans, Balcılar Mahallesi Büyük Camii imam-hatibi Abdurrahman ARISOY’un Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı.
Konferansın açış konuşmasını yapan İlçe Müftüsü Nizamettin BAYRAKCI, şunları kaydetti:
Diyanet İşleri Başkanlığımız tarafından camilerin toplum hayatındaki önemini hatırlatmak, halkımızın camiler ile daha sık ve olumlu bir ilişki kurmasına vesile olmak amacıyla 1986 yılından itibaren her yıl 01-07 Ekim tarihleri arasını “Camiler Haftası" olarak kutlanmaktadır.
2003 yılında din hizmetinin önemli bir parçası olan din görevlilerinin de hatırlanmasına vesile olmak amacıyla haftanın ismi “Camiler ve Din Görevlileri Haftası" olarak değiştirilmiş, etkinliklerinin çeşitliliği artırılmış, içeriği zenginleştirilmiş ve ülke genelinde açılış merasimleri düzenlenmeye başlanmıştır.
2011 yılından itibaren Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle her yıl toplumsal ihtiyaç ve beklentiler dikkate alınarak bir konu tema olarak belirlenmeye başlanmış, belirlenen bu tema ekseninde hafta boyunca çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Bu kapsamda Camiler ve Din Görevlileri Haftası; 2011 yılında “Cami ve Çocuk", 2012 yılında “Cami ve Engelli", 2013 yılında “Cami-Kadın ve Aile", 2014 yılında "Cami ve Gençlik", 2015 yılında "Cami ve Namazla Arınma", 2016 yılında “Cami ve Kitap", 2017 yılında “Cami, Şehir ve Medeniyet", 2018 yılında, “Cami ve Din Hizmetine Adanmış Ömürler”, ana teması ekseninde etkinliklerle kutlanmıştır. Belirlenen konular ile ilgili kamuoyunda farkındalık oluşturulmakta ve çalışmalara devam edilmektedir.
İlçe müftüsü konuşmasına daha sonra şöyle devam etti.
İslam medeniyeti, cami merkezli bir medeniyettir. Müslümanlar açısından yeryüzünün herhangi bir köşesindeki cami, Mekke’de bulunan Beytullah’ın / Allah’ın Evinin bir şubesidir. Kur’ân-ı Kerîmde, camilerin “Allah’ın adının anıldığı, sabah akşam tesbih edilip namazların kılındığı evler” (Nûr 24/36) olarak tanımlanmasıyla camilerin işlevini ortaya koyuluyor. Ancak camiler, bu asli işlevi yanında başka etki ve etkinliklere de sahiptir. Her şeyden önce cami İslam şehrinin sembol yapıtıdır. Bu sebeple camiler merkez alınarak şehir onun etrafında örgülenmiş ve bütün yollar oraya bağlanmıştır. Camiler bulundukları yere ruh veren yapılardır. Ancak modern dönemde şehirlerimizde caminin merkezi konumunun her geçen gün zayıfladığı müşahede edilmektedir. Zira insanların hayatını ve önceliklerini büyük ölçüde popüler kültür, sosyal medya ve kitle iletişim araçları belirlemekte, bu süreçte camilerimiz hayatın kıyısında kalmışlardır.
Bugün bizlere düşen görev camilerimizi yeniden hayatımızın merkezine almaktır. Amir veya memur, işveren veya işçi, esnaf veya öğrenci sosyal hayatın hangi alanında olursak olalım yoğunluğumuza her namaz vakti ara vermektir.. Kadınıyla erkeğiyle, çocuğuyla yaşlısıyla camide olalım, camide hayat bulalım. Camilerimizi yalnız ve ıssız bırakmayalım. Rabbimizin huzuruna varmakla gerçek huzura kavuşalım. Unutmayalım ki camiler hayatın içinde, hayat camilerin içindedir.
Sonrasında kürsüye gelen Konya İl Müftülüğü Uzman Vaizi Mehmet GÜNEŞ ise şöyle konuştu:
Sezai KARAKOÇ’un “Cami, mihrabıyla bir tapınak, minberiyle bir toplum ve devlet, kürsüsüyle bir okuldur.” sözünü hatırlattı. Camilerin Hz. Peygamber dönemindeki ve günümüzdeki fonksiyonlarını anlattı. Camilerle olan bağımızı koparmayalım, iletişim daimî olsun, dedi. Camilerde rabbimiz tarafından peşin ücret/mükafat verilmektedir.
Program daha sonra Selçuklu İlçe Müftülüğüne bağlı Selçuk Camii imam-hatibi Mehmet KAYAALP’in ilahi ve kaside dinletisi ile devam etti. Programın sonunda ilçemizde uzun yıllardır din gönüllüsü olarak görev yapan personele plaket takdim edildi. Program sonrası ayrıca katılımcılara aşure ikramı yapıldı.
Konferansa Taşkent İmam-hatip Lisesi öğrencileri, vatandaşlar ve din görevlileri katıldı.